Gebelikte Doğuştan Pıhtılaşma Yatkınlığı Önemli Midir?
Gebe olmayanlar ile kıyaslandığında gebelikte ve doğum sonrası dönemde tromboembolizm (hayati organlara pıhtı atılması) riski 4-5 kat artmıştır. Gebelerde gebelikte ve doğumdaki kanamaların önlenmesi, gebeliğin yerleşmesinin sağlanması için kan tablosu pıhtılaşma eğilimi yönünde değişir. Genetik olarak da pıhtılaşmaya eğilim oluşturacak bir bozukluk varsa pıhtı oluşma riski artabilir. Bu nedenle 1000 gebeliğin yaklaşık olarak 0,5-2,0'sinin tromboembolizm (hayati organlara pıhtı atılması) gerçekleşir. Bu durum gebeliğe bağlı ölümlerin %9,2'sinin oluşmasına katkıda bulunur.
Kalıtsal Trombofililer (doğuştan pıhtılaşma yatkınlığı) ve Kötü Gebelik Sonuçları
Fetal kayıp (anne karnında ölüm), preeklampsi (gebelik zehirlemesi), IUGR (anne karnındaki bebeğin büyüme kısıtlılığı) ve plesantal dekolman (plesantanın vaktinden önce yerinden ayrılması), habitüel abortus (sık düşük) gibi durumlar açısından doğuştan pıhtılaşma yatkınlığı olanlar yakından izlenmelidir.
Kalıtsal trombofililerin taranması, ancak sonuçlar tedavi kararlarını etkileyecek ise faydalıdır.
Diğer durumlarda trombifili testleri rutin olarak önerilmez. Özellikle fetal kayıp öyküsü olan yada üst üste düşük, preeklampsi yada fetal gelişim kısıtlanması gibi kötü gebelik sonuçları olan kadınlarda kalıtsal trombofili taraması rutinde ÖNERİLMEZ. Hekimin değerlendirmesi sonrası uygun hastalarda testler yapılır. Çünkü bazı olgularda unfraksiyone heparin yada düşük moleküler ağırlıklı heparin (yani kan sulandırıcılar) ile yapılacak koruyucu tedavinin yararlı olduğunu gösteren klinik kanıtlar yetersizdir ve daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.
Kalıtsal trombofili testlerinin yapılmasının önerilmemesine rağmen, tekrarlayan gebelik kayıpları yada ölü doğumları olanlarda, ANTİFOSFOLİPİD SENDROMU İLE İLİŞKİLİ ANTİKORLARIN araştırılması düşünülebilir.
Kişisel tromboembolizm öyküsü olanlarda trombofili taraması için hangi laboratuvar testleri önerilir?
Kişisel VTE öyküsü olan kadınlarda faktör V Leiden mutasyonu, Protrombin G20210A mutasyonu ve antitrombin, protein S ve protein C eksiklikleri gibi kalıtsal trombofililer için tarama testi yapılması önerilmektedir. Trombofili taraması ayrıca antifosfolipid antikorları ile birlikte olan akkiz (kazanılmış) trombofili taramasını da içerir.
Laboratuvar testleri mümkünse trombotik olaydan uzak bir dönemde (6 hafta sonra) ve hasta gebe değil iken ve antikoagulan tedavi yada hormon tedavisi almadığı bir dönemde yapılmalıdır.